Diyarbakır’da 15 gün önce kaybolan Narin Güran hakkında umutları boşa çıkaran acı haber geldi. Küçük kızın cansız vücudu 08.09.2024 tarihinde bir dere yatağında çuval içinde bulundu.
Bu cinayet henüz ne olduğu tam anlaşılamamakla birlikte ülkemizde uzun yıllardır varlığını sürdüren çocuklara ve kadınlara yönelik saldırıların yeni bir örneği gibi görünüyor. Narin’in öldürülmesinin daha önce birçok kez olduğu gibi fail-i meçhul kalmamasını ve gereken cezaların uygulanmasını bekliyoruz.
Bu olay bütün ülkede günlerce konuşulmuş ve vicdanları büyük ölçüde rahatsız etmiştir. Bir kız çocuğunun akla gelebilecek kötü olasılıklarla iğrenç bir şekilde katledilmesi, hem bir bütün olarak toplumun hem de hukuk düzeninin önüne yeni bir sınav koyuyor. Bu olayda konu hakkında bilgi sahibi olduğu tahmin edilen birçok kişinin sustuğu görüldü. Korkuyla ya da güç odaklarıyla arasını bozmamak gibi nedenlerle gerçekleri gizlemek, bundan sonra yaşanacak benzer olaylara çanak tutmaktır. Türkiye’de Narin olayı artık bu konuda son olay olursa, bütün bir toplum olarak sorumluluklarımızı yerine getirmiş sayılırız. Ancak ne yazık ki bugüne kadar kadın cinayetlerine karşı takınılan tutum ve mahkemelerin yasaları uygularken içine girdiği, zaman zaman özendiriciliğe bile varabilen anlayış, olayların tekrarlanmayacağına olan inancı yerle bir ediyor.
Bu toplum çocuklarını ve kadınlarını saldırılar karşısında korumayı başarmalıdır. Saldırganlara, yasal olarak caydırıcı olabilecek her türlü yaptırım uygulanmalıdır. Her gün benzer olayların tekrarlanmasını ve özellikle çocuklarla kadınların canına kıyılmasını görmek istemiyoruz. Bu konuda bütün bir toplum olarak, adalet mekanizması olarak ve siyasal karar alıcılar olarak gereken tutumu göstermek zorundayız.
Küçük bir çocuk olarak bu dünyadan vahşice koparılan Narin’e var olan vicdan borcumuzu yalnızca bu olayların bir kez daha yaşanmasını önleyerek ödeyebiliriz.