İNGİLTERE: GREVLER YAYILIYOR
Demiryolu, Denizcilik ve Taşımacılık Sendikası’nda (RMT) örgütlü 41 bin demiryolu işçisi Haziran ayındaki 3 günlük tarihi grevin ardından talepleri karşılanmadığı için yeniden greve gitti. 27 Temmuz’da greve çıkan RMT üyesi işçilerle birlikte demiryollarında müdür ve büro çalışanlarının üye olduğu TSSA sendikasında örgütlü işçiler de greve çıktı. RMT üyesi on binlerce işçi 18 ve 20 Ağustos tarihlerinde yine iş durduracaklarını açıkladı.
30 Temmuz’da toplam 8 ayrı şirkete bağlı çalışan 6 bin makinist greve çıktı. Maaşlarına üç yıldır zam yapılmayan Tren Sürücüleri Sendikası (ASLEF) üyesi işçiler, bir sonraki grevlerinin 13 Ağustos’ta olacağını bildirdi.
29 Temmuz ve 1 Ağustos tarihlerinde 40 bin Britanya Telekom işçisi greve çıktı. İletişim İşçileri Sendikası’na (CWU) üye işçiler, 1987’den bu yana ilk defa ulusal çapta greve gitti. Britanya Telekom şirketinin enflasyonun çok altında kalan yüzde 2’lik ücret zammı karşısında iş durduran on binlerce işçi önümüzdeki haftalarda da diğer sektörlerden işçilerle ortak eylemler yapmaya hazırlanıyor. Grev oylamasında yüzde 97,1 oranında evet diyen CWU üyesi 115 bin posta işçisi de önümüzdeki günlerde grev takvimlerini açıklayacaklarını belirtti.
AVUSTRALYA: ON BİNLERCE İŞÇİ İŞ BIRAKTI
Avusturalya’nın Yeni Güney Galler eyaletinin Sidney şehrinde 28 Haziran’da 50 binden fazla sağlık çalışanı grev yaptı. Hükümet ve eyalet yönetimi sağlık işçilerinin ücretlerine yüzde 3 zam yapılacağını açıkladı. İşçiler ise ekonomik krizin derinleştiği, hayat pahalılığının arttığı dönemde bu zammı hakaret olarak nitelendirdiklerini belirtti. İşçiler, en az yüzde 7 zam talep ettiklerini, düşük ücret artışını kabul etmeyeceklerini ve mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
1 Temmuz’da Demiryolu, Tramvay ve Otobüs İşçileri Sendikası ile hükümetin toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşmaya varamaması üzerine çok sayıda demiryolu işçisi grev yaparak Sidney genelinde ulaşımı durdurdu. Ücretlerin arttırılmasını ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasını isteyen işçiler, “Bu mücadele sizin güvenliğiniz için” diyerek Sidneyli emekçilere destek çağrısında bulundu.
GÜNEY KORE: BİNLERCE İŞÇİ MİTİNG YAPTI
Güney Kore’nin başkenti ve en büyük şehri olan Seul’de yaklaşık 50 bin işçi 2 Temmuz’da düzenlenen mitingde bir araya geldi. Kore Sendikalar Federasyonu’nun (KTCU) çağrısıyla gerçekleştirilen mitingde işçiler çalışma koşullarının iyileştirilmesini, ücretlerin yükseltilmesini, esnek ve güvencesiz işlerin kaldırılmasını, tüm işçiler için işçi haklarının genişletilmesini talep etti.
Salgın öncesinden bu yana gerçekleşen en kitlesel mitingde, yükselen enflasyon ve ağır çalışma koşulları nedeniyle yaşamları iyice zorlaşan işçiler taleplerini dile getirerek, devlet başkanı Yoon Suk-yeol’u ve hükümeti protesto etti. Enflasyonun bugün dünya genelinde yükseldiğini, tüm dünya emekçilerinin giderek yoksullaştığını belirten Kore Sendikalar Federasyonunun (KTCU), bu sorunun normalleştirilmesine, krizin faturasının işçilere kesilmesine sessiz kalmayacaklarını ifade etti. İşçiler iş saatlerinin çok uzun olduğunu, çalışmak dışında bir hayatları kalmadığını, ailelerin ve çocukların bu durumun ağır sonuçlarıyla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Sendikalarla birlikte sorunlarının çözümü için mücadele eden işçiler ayrıca sosyal haklarının verilmesini ve asgari ücrete gelen zammın yükseltilmesini istedi. İşçilerin yaklaşık yüzde 20’lik artış talebine karşılık hükümet tarafından asgari ücrete sadece yüzde 5 zam yapıldı. Yoksullaştırma politikalarına geçit vermeyeceklerini belirten işçiler, mücadele ve dayanışmayı büyütme çağrısı yaptı.
FRANSA: DEMİRYOLU İŞÇİLERİ GREV YAPTI
SNCF demiryolu şirketinde çalışan işçiler, ücretlerinin yükseltilmesi talebiyle 6 Temmuz’da ülke genelinde greve çıktı. Şehirlerarası trenler ve Paris bölgesindeki metrolarda çok sayıda seferin iptal edildiği grevde işçiler, şirketin yüzde 3,7 oranındaki zam teklifini kabul etmeyeceklerini belirtti. Başta Genel Emek Konfederasyonu (CGT) olmak üzere sendikalara üye işçiler, enflasyonun yıl sonuna kadar yüzde 8’in üzerine çıkması beklenirken bu zammın fiilen işçi ücretlerini düşürmek olduğunu ifade etti. Bu durumun kabul edilemeyeceğini vurgulayan sendikalar, taleplerinin kabul edilmemesi halinde grevlerin artacağını ve tüm ülkede etkisinin daha çok hissedileceğini belirtti.
NORVEÇ: ENERJİ İŞÇİLERİ GREVE GİTTİ
Açık deniz petrol ve gaz sahasında çalışan enerji işçileri 5 Temmuz’da yüksek enflasyona karşı ücretlerinin erimesini durdurmak için zam talebiyle greve gitti. Dünya genelindeki enerji fiyatlarının yükseldiği bir dönemde iş durduran işçilerin grevinin etkisi büyük oldu. İşçilerin grevi ertesi gün Norveç hükümeti tarafından devam eden Ukrayna-Rusya savaşı gerekçe gösterilerek yasaklandı. İşçiler, yüzde 5’in üzerindeki enflasyonun altındaki zam oranı teklifini kabul etmeyeceklerini belirtti. Toplu sözleşme maddelerinin tekrar gözden geçirileceğini taahhüt eden hükümet ile sendikaların görüşmeleri devam ediyor.
ALMANYA: LİMAN İŞÇİLERİNİN MÜCADELESİ BÜYÜYOR
Almanya’nın Kuzey Denizinde bulunan Saksonya, Bremen ve Hamburg limanlarında 12 binin üzerinde işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri 3 Mayıs’tan bu yana devam ediyor. Birleşik Hizmet İşçileri Sendikası (Ver.di) ile 58 şirketi temsil eden Alman Liman İşletmeleri Merkez Birliği (ZDS) arasında yapılan görüşmelerde, Birleşik Hizmet İşçileri Sendikası (Ver.di), işçilerin saatlik ücretlerinin 1,20 avro yükseltilmesini ve yıllık ikramiyelerde 1200 avro artış yapılmasını talep ediyor. Ancak yükselen enflasyona ve hayat pahalılığına rağmen ekonomik krizi ve savaşı gerekçe gösteren işverenler, işçilerin taleplerini kabul etmiyor.
İşçiler, 10 Haziran ve 23 Haziran’da gerçekleştirdikleri uyarı grevlerinin ardından 7. tur toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden de bir sonuç alınamayınca 14-16 Temmuz’da 48 saatlik grev kararı aldı. Grev kararının duyurulmasının ardından çeşitli lojistik şirketleri, bu durumun küresel tedarik zincirine zarar verdiğini ileri sürerek Bremen, Oldenburg ve Wilhelmshaven’daki iş mahkemelerine grevlerin durdurulması için başvuruda bulundu. Mahkeme kararıyla Hamburg ve Bremen’de grevler 26 Ağustos’a kadar yasaklandı. Ancak işçiler bu kararı tanımadıklarını belirterek Hamburg limanında gemilerdeki tüm yük işlemlerini durdurdu.
Anayasal haklarının gasp edilmesine öfkelenen işçiler, Heidi-Kabel-Platz alanında bir miting gerçekleştirerek, dünyanın en büyük konteyner şirketlerinden biri olan Hapag-Lloyd binasının önüne yürüdü. Polisin müdahalesiyle karşı karşıya kalan işçiler, gözaltı ve şiddete rağmen polis engelini aşarak yürüyüşlerine devam etti. Liman işçileri grev yasaklarını tanımayacaklarını ve talepleri karşılanıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtti.