Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 5-16 Haziran 2023 tarihlerinde düzenlenen 111. Uluslararası Çalışma Konferansı’na sunulan genel direktör raporunda, işin niteliğinin önemli bir endişe kaynağı olmaya devam ettiği belirtilerek, “insana yakışır iş için sosyal adalet geliştirilmelidir” vurgusu yapıldı.
ILO Genel Direktörü’nün 2023 raporunda geniş çaplı küresel sosyal adalete ve buna erişim için gerekli araçlara odaklanılırken; bunun yanı sıra ILO’nun insan merkezli ve hak temelli yaklaşımının ileriye taşınması için hem ulusal hem de uluslararası fırsatların altı çizildi.
Raporun önsözünde ise ILO Genel Direktörü Gilbert F. Houngbo, “Uluslararası Çalışma Konferansı’na sunduğum bu ilk rapor, sosyal adaletin geliştirilmesi ve insana yakışır işin teşvik edilmesi ile ilgili vizyonumu ortaya koymaktadır. Günümüz çalışma yaşamının karşı karşıya olduğu ve hemen harekete geçmemiz gereken kalıcı adaletsizlikler, eşitsizlikler ve güvensizlikler gibi yalın gerçeklikleri incelemektedir. Raporda, söz konusu gerçeklikleri insana yakışır iş üzerinden ele almak için ILO’nun yanı sıra hükümetler ve işçi ve işveren örgütlerinin gerekli göreceği eylemler göz önünde bulundurulmaktadır. Ayrıca, kurumlar arası bütünleşik eylem dahil olmak üzere insan merkezli ve hak temelli yaklaşımımızı ilerletmek için gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde var olan stratejik fırsatlar vurgulanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Dört ana bölümden oluşan raporda öne çıkan hususlar şu şekilde sıralanabilir:
Sosyal adalet arayışı
- Her kriz, mevcut sistemlerimizde ve politikalarımızda uzun süre devam eden zayıflıkları ortaya çıkarır. Bu fay hatlarının altında, her bozulma ile milyonlarca insanın daha da geriye itildiği yapısal eşitsizlikler yatmaktadır.
- Sosyal adalet, ahlaki bir zorunluluk olmanın ötesinde toplumların ve ekonomilerin daha uyumlu ve etkin bir şekilde işlemesini sağlar. Ülkelerin ve insanların üretkenlik potansiyelini ortaya çıkarır ve kapsayıcı büyümenin önkoşulu olan, yoksulluk ve eşitsizliğin sürdürülebilir şekilde azaltılmasının yolunu açar.
- Çalışma yaşamı, kurallara bağlanması ve iyi düzenlenmesi halinde kişisel esenlik ve sosyal bütünleşme için bir kaynak sağlayabilir.
Dünya kritik bir dönemece mi ulaştı?
- Birçok ülkede artan ekonomik eşitsizlik ile ilgili ve nüfusun en zengin yüzde birlik kesiminin topladığı aşırı servet ile geri kalanların gelirleri arasındaki genişleyen eşitsizlikle ilgili endişeler son yıllarda artmaktadır.
- Yüksek gelirli ülkelerde ortalama reel ücret artışı, ortalama işgücü verimliliği artışının gerisinde kalmıştır. Bu eğilimler, işçilerin ortalamada ekonomik büyümeden daha küçük bir pay aldığını göstermektedir.
- İklimle ilgili risklerin ve aşırı olayların artması ekonomik güvenliği daha da yıpratmıştır. İklim değişikliği; işleri, geçim kaynaklarını ve işletmeleri tehlikeye atmaktadır ve dünyanın farklı yerlerini tamamen farklı biçimde etkilemiştir.
- Toplumlarımızı birbirine bağlayan ve hangi hizmetlerin toplu olarak ve kimler tarafından sağlanacağını belirleyen beklentiler, normlar ve kolektif kurumlar çözülüyor gibi görünmektedir. Ulusal yönetişim ile ilgili hoşnutsuzluk ve güven kaybı artmaktadır.
Sosyal adaletin geliştirilmesi, insana yakışır işin teşvik edilmesi
- ILO, insan merkezli bir yaklaşımın geliştirilmesi konusunda halihazırda önemli adımlar atmıştır. 2022 yılında çalışma yaşamında temel ilkeler ve hakların beşinci kategorisinin kabul edilmesiyle birlikte, güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı artık bir ayrıcalık değil, tüm çalışanlar için bir haktır.
- Tüm insanların özgür ve onurlu bir şekilde çalışabileceği, ekonomik güvenlik sunan ve başarılı olmalarını sağlayan tam, üretken ve özgürce seçilmiş istihdam fırsatlarına eşit olarak erişebileceği, üretkenlik çabaları ve toplumsal katkıları için adil bir pay alabilecekleri ve yaşamları boyunca adil geçişleri deneyimleyebilecekleri koşulları yaratmak için hem kamusal hem de özel sürekli ve uyumlu eylemler esastır.
- Kayıt dışı ekonomideki çok sayıda çalışanın yanı sıra, bazı bağlamlarda genellikle zayıf olan çalışma idareleri, düzenleyici kapsam ve uyumluluk açısından zorluklar doğurmaktadır. Tüm çalışanların yeterli korumadan yararlanabilmesi için iş yönetiminin kapsayıcılığını ve etkililiğinin artırılmasına yönelik çaba gösterilmesi gerekiyor.
- Çocuk işçiliği, modern kölelik, ayrımcılık ve güvensiz çalışma ortamları gibi adaletsizliklerle mücadele etmek ve işyerinde temel ilke ve hakları uygulamaya koymak için yapılması gereken çok şey vardır. Bu, ILO için hem bir görev hem de bir zorunluluktur.
- Hükümetler, işveren ve işçi örgütleriyle istişare içinde bir istihdam ilişkisi bağlamında çalışan işçilere etkin koruma sağlamak için yasa ve yönetmeliklerin kapsamını açıkça belirlemeli ve gerektiğinde uyarlamalıdır.
- Eşitsizlikleri gidermek ve herkese fırsatlar sağlamak için istihdam politikaları ve müdahalelerinin, işgücü piyasalarındaki en savunmasız grupların beklentilerini artıracak şekilde tasarlanması gerekir.
- Mevcut hayat pahalılığı krizinin özellikle düşük ücretli işçiler üzerindeki etkileri göz önüne alındığında, yoksulluk ve eşitsizliğin artmasını önlemek için asgari ücretler dahil olmak üzere ücret politikalarını yeniden uygulamaya koymak için harekete geçilmesi gerekiyor.
- Adil, hakkaniyete uygun ve kapsayıcı sonuçların sağlanmasında rol oynamaya devam eden bir kurum da toplu pazarlıktır.
- Toplumsal cinsiyet eşitliği için dönüştürücü bir gündemin gerçekleştirilmesinde önemli ilerleme kaydedilmiş olsa da cinsiyete dayalı ücret eşitsizlikleri devam etmektedir ve kadınlara özgü olarak görülen mesleklerde ve sektörlerdeki çalışmalar hafife alınmaya ve düşük ücretlendirilmeye devam edilmektedir.
- Sosyal koruma, geçişleri daha adil ve sürdürülebilir hale getirerek insanların, toplumların ve ekonomilerin dirençliliğini artırma açısından büyük öneme sahiptir. Kapsamlı ve sürdürülebilir sosyal korumaya genel erişim, insanların gelecekteki fırsatlardan yararlanmalarını sağlayacaktır.
Küresel sosyal adalet komisyonun oluşturulması
- Ülkelerin sosyal adalet açıklarını kapatmada başarılı olma kapasitelerini güçlendirmek için geniş bir Küresel Sosyal Adalet Koalisyonu oluşturmamız gerekiyor.
- Küresel Sosyal Adalet Koalisyonu, sosyal adaleti daha fazla çok taraflı işbirliği ve politika tutarlılığı gerektiren küresel bir politika zorunluluğu olarak artıracaktır.
- Küresel Sosyal Adalet Koalisyonunun, herkes için sosyal adaleti geliştirmek amacıyla küresel, bölgesel ve ulusal eylemleri artırmak için ILO bileşenlerinin çok çeşitli önemli paydaşlarla bir araya gelebileceği bir çerçeve sağlayacaktır.
- ILO’nun sosyal adaleti geliştirmek için üçlü yapıyı harekete geçirme deneyiminden yararlanan Küresel Koalisyon, ILO bileşenlerini sosyal adalet alanındaki eksiklikleri belirleme ve bunları ulusal sosyal diyalog süreçleri aracılığıyla etkili ve sürdürülebilir bir şekilde ele alacak stratejiler tasarlama konusunda destekleyecektir.
- Ülkelerin tek başına sosyal adalet için gerekli koşulları sağlayamadığı diğer politika alanlarında da uluslararası eşgüdüme duyulan ihtiyaç artmaktadır.
- Sosyal adalete öncelik vermesi için üçlü yapıyı yeniden canlandırmaya ve sosyal diyaloğa yönelik taahhütleri yenilemeye acil olarak ihtiyaç duyulmaktadır. İşveren ve işçi örgütleri, önemli katkılarda bulunabilmeleri ve ortak çözümler sunabilmeleri için gerekli ölçüde tanınma ve desteğe ihtiyaç duyacaklardır.
Sosyal Adaletin Geliştirilmesi Raporu’nun tamamı için tıklayınız